UBIR: Türk Mitolojisinde Vampir Benzeri Bir Yaratık

UBIR: Türk Mitolojisinde Vampir Benzeri Bir Yaratık

Ubır

Köklerini animizm, şamanizm, Tengricilik ve Ural-Altay halk inanç sisteminden alan Türk mitolojisi, Aldacı Han‘dan Yelbegen‘e, Alkarısı‘ndan Arçura‘ya dek farklı Türk toplulukların mitlerindeki çok sayıda doğaüstü varlığı bünyesinde barındıran eklektik bir sistemdir. Bu varlıklardan biri olan ve neredeyse tüm Türk topluluklarda benzer lokal varyasyonlarla kendini gösteren ubır, çağdaş vampir arketipine olan benzerliğiyle öne çıkıyor.

Özellikler

Obur, hobur ve vupar gibi adlarla da bilinen ubırlar, karakteristik olarak vampir benzeri niteliklere sahip, açgözlü ve doyumsuz yaratıklar olarak betimlenirler. Ubır inancının Volga çevresindeki ve Karadeniz-Hazar steplerinin doğusundaki Kıpçak-Kuman halkının göçleri aracılığıyla Avrasya bozkırlarına yayıldığı düşünülüyor.

Ubırların fiziksel ve davranışsal nitelikleri önemli bölgesel farklılıklar göstermektedir. Pek çok mitolojik anlatıya göre günaha bulanmış kişilerin ve karabüyücülük yapanların, mezarlarında hayvansal bir forma bürünerek ubıra dönüştükleri ileri sürülmektedir. Bu varlıkların genellikle insan normunun aksine daha geniş bir kafatasına ve uzun bir kuyruğa sahip oldukları tasavvur edilir. Ubırların aynı zamanda uzun süreler, hatta aylar boyunca hareketsiz kaldıkları ve kendi takdirlerine bağlı olarak uçma yeteneğine sahip oldukları da söylenir.

Ek olarak ubırların, istediği her şekli alabildiklerine inanılır. Buna, insan kılığına girme yeteneği de dahildir. Bu nedenle ubırların, insanlara zarar vermek için vahşi yaratıkların şeklini alabilecekleri ya da insanların rızkına ortak olabilmek için insan vücuduna sızabilecekleri düşünülür. Ubırların etkisi altındaki kişilerin, sürekli bir açlıkla işkenceye maruz kaldıkları, yemelerine rağmen iştahlarının devam ettiği ve giderek zayıfladıkları söylenir. Yaygın bir inanışa göre ubırlar, yiyecekten mahrum kaldığında daha da agresifleşerek saldırganlıklarını artırırlar ve sonunda hayvan leşi ve insan kanı tüketecek kadar ileri gidebilirler.

Ubırlar her zaman açtırlar ve sürekli bir şeyler atıştırmak için arayış içindedirler. Hatta, bazen susuzluklarını gidermek için gökyüzündeki bulutları yedikleri ve bu nedenle kuraklığa yol açtıkları iddia edilir. Bu yüzden, bazı bölgelerde fazla yemelerine rağmen kilo alamayan insanlara ubır benzetmesi yapılır.

Rize ve çevresinde ubırlar daha çok “obur” adıyla anılmış ve genellikle hortlaklara benzer bir yapıda tanımlanmışlardır. Geceleri aktif olan bu varlıkların, soğandan tiksindiklerine ve hava aydınlanınca yok olduklarına inanılmıştır.

Ubırlar, zaman zaman metafiziksel ve doğaüstü yönleri ağır basan bir bakış açısıyla da ele alınmışlardır. Bazı Türk topluluklar psikolojik bunalımları, salgın hastalıkları ve toplumsal kargaşayı ubırlara ve onun lokal varyasyonlarına bağlamıştır. Bu topluluklar ubırları, arkalarında kaos ve sosyal yıkım bırakan, hem insanların hem de hayvanların zihinlerini bozan kötücül bir rüzgara benzetmişlerdir.

Türk ve Altay Mitlerindeki En Korkunç 11 Varlık

Korunma Yöntemleri

Yukarıda da bahsedildiği gibi ubırlar, günaha bulaşmış kişilerin mezarda dönüşüm geçirmesiyle vücut bulurlar. Bu bağlamda ölenlerin ubıra dönüşmesini önlemek ve onun zararlarından korunmak için birtakım ritüeller ve yöntemler geliştirilmiştir. Bunlar arasında en yaygın olan, tabuta çivi çakılmasıdır. Şüpheli ubır vakalarında ilgili mezar açılır ve merhumun tabutuna uzun çiviler çakılır. Bu sayede ubıra dönüştüğü düşünülen kişinin mezardan çıkması önlenmiş olur. Modern vampir öykülerini anımsatan bu uygulama, genellikle en etkili yöntem kabul edilir.

2012 yılında Bulgaristan’da yapılan bir keşifte, göğsüne demir bir çubuk saplanmış 800 yıllık bir iskelet bulundu. Araştırmacılar, ölen kişinin vampir olduğundan şüphelenildiği için bu şekilde gömüldüğünü düşünüyor.
Fotoğraf: Bin im Garten (Wikimedia) ©️CC BY-SA 3.0

Alternatif bir yöntem de kurban vermektir. Ubırların özellikle kara koyun kurban verildiğinde yatıştıklarına inanılıyordu.

Ubır ve Vampir Arketipi Arasındaki Benzerlikler

Yaşam Özüyle Beslenme: Ubır ile vampir arketipi arasındaki temel benzerliklerden biri, ister kan, ister yaşam özü, ister enerji olsun, varlık sürdürebilmeleri için gerekli olan doyumsuz açlıklarıdır. Ubırlar, kurbanlarının sadece kanını değil aynı zamanda yaşam enerjisini de yiyip bitiren, onları zayıflatan ve bitkin bırakan açgözlü varlıklar olarak betimlenirler. Benzer şekilde vampirler de kendi varlıklarını sürdürebilmek için insan kanı ile beslenmek zorundadırlar.

Edvard Munch – “Vampir” (1895) 

Şekil Değiştirme: Ubırların, hayvanlar da dahil olmak üzere çeşitli formlara bürünebilmelerini sağlayan şekil değiştirebilme yetenekleri, vampirlerin dönüşüm yeteneklerine benzer. Vampirler genellikle yarasa ya da kurt kılığına girerek geceye karışırlar ve kurbanlarına korku salarlar. Aynı şekilde ubırlar da gerekli gördükleri hallerde yırtıcı hayvanların şeklini alıp karınlarını doyurmaya çalışabilirler. Bu ortak özellik, bilinmeyene karşı evrensel bir korkuyu ve kendi biçimlerini istedikleri gibi değiştirebilen yaratıklara karşı dikkatli olma yönündeki ilkel içgüdüyü göstermektedir.

Dehşet ve Savunmasızlık: Hem ubırlar hem de vampirler insanlarda korku ve dehşet duygusu uyandırırlar. Bu varlıkların insan yaşamına sızabileceği, duyuları aldatabileceği ve yaşam enerjisini tüketebileceği düşüncesi, insanın ihanet ve sömürü korkusuyla birleşir. Bu korku kültürel sınırları aşarak görünürün altında gizlenen gizemli tehditlere ilişkin ortak insan kaygısını ortaya çıkarır.

Kültürel Sembolizm ve Modern Uyarlamalar: Hem ubır hem de vampir arketipi modern popüler kültürde kendine yer bulmuştur. Vampirler edebiyatta, filmlerde ve televizyon programlarında ikonik figürler haline gelirken, ubırların mirası folklor ve yerel gelenekler yoluyla varlığını sürdürmektedir.

  • Wikipedia katılımcıları (2023). UbırVikipedi, Özgür Ansiklopedi. Erişim tarihi 20.47, Ağustos 25, 2023
  • Mehmet Berk Yaltırık. Türk Kültüründe Vampirler: Oburlar, Yalmavuzlar ve Diğerleri. Karakum Yayınevi. ISBN: 978-6052290149
  • Yaşar Kalafat. Türk İnançlarının Rize ve Yöresi Halk Kültüründe İzleri. Rize Sempozyumu. 2006
  • Deniz Karakurt. Türk Söylence Sözlüğü: Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük. 2011