Ülgen’in Kökeni ve Yaratılışı
Eski Türk inancına göre Ülgen (Eski Türkçe: 𐰈𐰞𐰏𐰅𐰣), yeryüzünde düzeni sağlayan, iyiliğin temsilcisi bir tanrıdır. Yaratıcı tanrı Kayra’nın oğludur, dolayısıyla karanlığın tanrısı Erlik ile kardeştir. Bu iki kardeş arasındaki karşıtlık, Türk kozmolojisinde büyük bir öneme sahiptir. Ülgen, iyilik, ışık ve düzenin sembolüyken, Erlik kaos, kötülük ve karanlığı temsil eder. İkisi arasındaki bu kozmik denge, evrenin düzenini sağlayan temel unsurlardan biridir.
Yaratılış mitosunda Ülgen, yeryüzünün yaratılmasında ve düzenlenmesinde başrol oynar. Kayra, Ülgen’i yarattığında ona ışığın ve iyiliğin gücünü verir. Ardından onu, yeryüzünün düzenini sağlaması için görevlendirir. Ülgen, yaratıcı bir figür olarak yeryüzünü, dağları, ırmakları ve bulutları var eder. Ancak yaratım süreci sadece iyilik üzerine kurulu değildir. Erlik’in kaos yaratma çabaları bu süreçte evrenin dengesi için önemli bir faktördür. Bu zıtlık, efsanelerde sık sık Ülgen’in, kardeşi Erlik’e karşı verdiği mücadelelerle anlatılır.
Türk mitolojisinde yaratıcı tanrı Kayra’dır. Baş tanrı Tengri, evreni yaratması için Kayra’yı görevlendirmiştir. Tengri dışında tüm diğer tanrıları ve evreni Kayra yaratmıştır. Ancak Kayra, yeryüzünü var etme ve düzenleme görevini Ülgen’e vermiştir.
Türk panteonunda Ülgen her zaman düzenin ve iyiliğin savunucusu olması dikkat çeker. Mitlerde, onun gücü ve bilgeliği, Erlik’in kaos yaratma çabalarını sürekli engeller. Ülgen’in yaratıcı ve koruyucu rolü, ona gökyüzü aleminin 16. katında hükmetme yetkisini kazandırmıştır. Türk mitolojisinde Ülgen’in Erlik’ten üstün konumlandırılması, onun bu yaratıcı ve düzenleyici rolüne bağlanabilir.
Bu yaratılış mitosunun bir diğer önemli yönü, Ülgen’in insanlara rehberlik etmesi ve onların yaşamını düzenlemesidir. Ülgen, yarattığı dünya üzerinde hâkimiyet kurarken insanların ruhlarına da rehberlik eder. Pagan Türkler, Ülgen’in düzenine uygun şekilde yaşadıkları taktirde ölümden sonra onun gökyüzü aleminde huzur bulacaklarına inanırdı.
Türk Mitolojisinde Ülgen’in Rolü
Ülgen, yukarıda da değinildiği üzere, Türk mitolojisinde göklerin kralı olarak bilinir. Onun başlıca rolü, yeryüzündeki düzeni sağlamak, doğa olaylarını kontrol etmek ve insanları kötülüklerden korumaktır. Gökyüzünün 16. katında yaşayan Ülgen, aynı zamanda Dünya’nın yaratıcısı olarak da tanınır. Onun iradesiyle Dünya, insanlar ve diğer canlılar var olmuş, gökyüzü ile yeryüzü arasında bir denge kurulmuştur.
Türk inancına göre insanların iyi veya kötü olması, Ülgen’in dünyasındaki yerlerini belirler. Yaşayanlar, Ülgen’in iradesine uygun yaşadıklarında gökyüzü alemine kabul edilir ve orada huzura kavuşurlar.
Ülgen, aynı zamanda doğal afetlerin ve bereketin kontrolcüsü olarak da görülür. Yağmur yağdırma, güneş ışığını yönetme ve doğanın döngüsünü sağlama yetkisi ona aittir. İnsanlar, bu doğa olaylarını Ülgen’in iyiliği ve himayesiyle bağdaştırır. Bu bağlamda, sert geçen bir kış sırasında havaların ısınması için ya da kurak bir yaz günü birazcık yağmur için yakarılacak tek kişi Ülgen’dir.
Yunan mitolojisinde Prometheus, insanlara ateşi getirerek onlara uygarlığın kapılarını açarken, Türk mitolojisinde bu rolü Ülgen üstlenir. Ülgen, insanlara yalnızca fiziksel ateşi değil, bilgelik, rehberlik ve yaşamın temel ilkelerini de öğretmiştir. Bu bağlamda ateş, maddi anlamda bir ısı kaynağından öte, manevi bir aydınlanmanın da sembolü olarak görülebilir.
Betimlemeler
Ülgen, güçlü, ihtişamlı ve ışık saçan bir tanrı olarak tanımlanmıştır. Çoğunlukla beyaz ya da altın renkli, parlak bir varlık olarak betimlenir. Beyaz renkli uzun sakalı ve ışık saçan yüzü, Ülgen’in gücünün ve iyiliğinin dışavurumlarından biridir. Bu görünüm, Ülgen’in karanlığı def eden ve ışığı yayan bir figür olduğunun altını çizer.
Mitlerde Ülgen, gökyüzünde altın bir tahtta oturur. Yanında parıldayan iki büyük yıldız vardır. Bazen beyaz bir ata binerek bulutlar üstünde dolaşır ve yeryüzünün işleyişini kontrol eder. Bir elinde asa, ötekindeyse bir yay taşır. Asa, Ülgen’in yaratıcı gücünün bir uzantısı olarak kabul edilir. Yay ise yeryüzüne yıldırımlar göndermeye yarar. Ancak bu yıldırımlar, meteorolojik anlamının ötesinde spiritüel bir anlam taşır. Yıldırımların düştüğü yer ya da kişi kutsallık kazanır. Bu nedenle Türk kültüründe üzerine yıldırım düşmüş ağaçlar kutsal kabul edilirdi. O ağaçların altında ritüel yapma ve dua etme gibi gelenekler, pagan Türkler arasında yaygındı.
Türk Mitolojisinde Gökyüzü Alemi
Türk mitolojisinde gökyüzü, iyiliğin, ışığın ve huzurun mekânı olarak kabul edilir. Ülgen’in oturduğu kat bazı kaynaklarda en üst katman olarak tanımlansa da, Kayra ve Tengri’nin rütbece daha yüksek olması bu görüşü sorgulatmaktadır. Bu durum, Ülgen’in bazı topluluklarda Tengri’nin yerini almasıyla açıklanabilir.
Ülgen’in yönettiği gök alemi, evrendeki diğer katmanlarla da bağlantılıdır. Gökyüzü katmanları, insanların ruhani yolculuğunda aşmaları gereken aşamaları temsil eder. Her katman, Ülgen’in yarattığı düzenin bir parçasıdır ve her biri, farklı bir erdemin simgesi olarak kabul edilir. Bu katmanları geçerek Ülgen’e ulaşmak, ruhların nihai hedefidir. Şamanlar, trans sırasında Ülgen’e ulaşmak için göksel katmanları aşmaya çalışırlar, ancak en fazla kutup yıldızına dek yükselebilirler. Buradan yola çıkarak 16. katın, kutup yıldızından da ötede bir yerde olduğu söylenebilir.
Ülgen’in Diğer Mitolojik Karakterlerle İlişkisi
Türk mitolojisinde en önemli ilişkiyi kardeşi Erlik ile kuran Ülgen, onunla sürekli bir zıtlık içindedir. Bu zıtlık, Türk mitolojisinin temel felsefelerinden biri olan iyilik ve kötülük dengesini oluşturur. Ülgen’in ışığı ve düzeni, Erlik’in kaosu ve karanlığına karşı sürekli bir üstünlük kurmaya çalışır.
Diğer mitolojik karakterlerle karşılaştırıldığında, Ülgen’in Yunan mitolojisindeki Zeus ile benzerlik taşıdığı söylenebilir. Her iki tanrı da gökyüzü alemini yönetir. Ancak Ülgen, Zeus’tan farklı olarak doğrudan yaratıcı bir tanrıdır. Zeus ise evrenin düzenini sağlamakla yükümlü olsa da, yaratıcı bir figür olarak tanımlanmaz.
İskandinav mitolojisinde ise Ülgen, Odin ile karşılaştırılabilir. Odin, bilgelik ve düzenin tanrısıdır ve evrenin dengesini sağlar. Ülgen gibi Odin de gökyüzünde hüküm sürer. Ancak Odin’in savaşçı ve daha sert bir figür olması, Ülgen’in iyilik ve ışık dolu karakterinden ayrılır. Ülgen, daha barışçıl ve düzenleyici bir rol üstlenirken, Odin savaş ve kahramanlıkla daha yakından ilişkilidir.