
İnsanoğlu karanlıktan hep korktu, özellikle de ne olduğunu bilemediği şeylerden. Bu korkular zamanla şekil aldı ve masallarda, efsanelerde tuhaf yaratıklara dönüştü. Özellikle köpek başlı figürler, Sibirya steplerinden Avrupa’nın sisli ormanlarına dek pek çok kültürde insanların geceleri ateş başında birbirine fısıldadığı korku dolu hikâyelerin başkahramanıydı. Tıpkı İtbaraklar gibi…
İtbaraklar Kimdir? Neye Benziyorlardı?
İtbaraklar. Türk mitolojisinde adı çok geçmeyen, insansı yaratıklar. Hakkında bildiklerimiz sınırlı. İlk olarak Oğuz Kağan Destanı’nda karşımıza çıkıyorlar. Ancak doğrudan değil. Satır aralarında. Bu dünyadan olmayan bir yabancı gibi. Uygar dünyaya sızmış ilkel bir düşman gibi.
Türk mitolojik anlatılarına göre İtbaraklar, karanlık topraklarda yaşayan köpek başlı yaratıklardır. Vücutları ise insana benzer. Bu yönleriyle melezdirler. Bilimsel terimle söylersek “therianthropic” bir figürden bahsediyoruz. Yani hem hayvan hem insan özellikleri taşıyan bir varlık.
Burada bir parantez açalım. Antik mitolojilerde hayvan başlı insanlar çok yaygındır. Mısır tanrılarında da benzer örnekler var. Anubis mesela. Köpek başlı bir tanrı. Ama İtbaraklar tanrı değil. Daha çok düşman bir kavim. Yabancı, öteki, barbar…
Destanda anlatıldığına göre Türklerin efsanevi kahramanlarından Oğuz Kağan bu varlıklarla savaşır. Ancak ilk mücadelede başarılı olamaz. Yenilir ve geri çekilir. Bu çok önemlidir. Çünkü Oğuz Kağan, genelde yenilmez bir figürdür. Destan boyunca karşısına çıkan her engeli aşar. Ama İtbaraklar ona dur diyen ilk varlıklar olur.

Destandaki bu “ilk yenilgi” unsurunu incelerken sembolik bir anlamın da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Oğuz Kağan ile İtbaraklar arasındaki bu savaş, askeri bir çatışmadan ibaret değildir. Bir korkunun, bir bilinmezliğin dışavurumudur. Oğuz Kağan’ın temsil ettiği aydınlığın karanlığa karşı verdiği ilk sınavdır. Medeniyetin, ilkellik karşısındaki geri adım atması, özellikle Türk mitolojisinde iyilerin genellikle üstün geldiği bir bağlamda, üzerinde düşünülmesi gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkler için kuzey ve batı yönü her zaman uğursuzdur. Karanlık, ölüm ve kaos bu yönlerle ilişkilendirilir. İtbaraklar da bu yönlerde yaşar. Güneşten uzak. Gökyüzünden kopuk. Bilinmeyenin diyarında…
Sembolik Anlamlar
Şimdi tekrar düşünelim. Köpek başlı, insan vücutlu yaratıklar. Bilinmezlikle ve gizemle dolu bir diyarda yaşıyorlar. Üstelik sihirli merhemlerle fizyolojik yaralanmalara karşı kendilerini koruma altına alıyorlar. Güzelliğiyle baştan çıkaran kadınları var. Bunların hiçbiri tesadüfen ya da öylesine kaydedilmiş detaylar değil. Hepsi bir anlam taşıyor.
İlk olarak “köpek başlı” meselesini ele alalım. Türk kültüründe köpek karmaşık bir figürdür. Sadakat sembolü olarak öne çıkmasına rağmen saf ya da edilgen bir varlık olarak konumlandırılmaz. Pastoral ve yaylacı bir yaşam tarzı benimseyen Türkler, köpekten faydalanmalarına karşın onu kutsamazlar. Bu yüzden köpek başı, düşmanın aşağılandığı bir simge olarak düşünülebilir. “Onlar bizden değil” demenin yoludur bu.

İnsan vücudu ise bir diğer mesajdır. Düşman yabancı olabilir ama insan gibidir. Yani zekidir. Yani güçlüdür. Bu onu tehlikeli kılar. Sadece bir hayvan ya da ilkel bir yaratık değil. Düşünen, plan yapan, savaşabilen hatta büyü yapabilen bir topluluktur.
Büyü demişken… Merhem konusu da ilginçtir. Türklerin de dahil olduğu Şamanik gelenekte büyülü merhemler yaygındır. Genellikle doğadan toplanan çeşitli bitkilerin, köklerin ve hayvansal ya da bitkisel kökenli yağların karışımıyla hazırlanır. Belki o dönemde gerçekten kullanılan merhemlerin Oğuz Kağan Destanı’ndaki bir yansıması olabilir bu mit. Erken dönem tıbbi uygulamaların mitolojik bir yorumu olarak da okunabilir.
Büyülü merhemlerin etkisinden midir bilinmez ancak İtbarakların kadınları, erkeklerine kıyasla gayet güzel, etkileyici ve baştan çıkarıcı bir şekilde tasvir edilmiştir. Klasik bir karşıtlık mitosu. Düşman kadının cazibesi, özünde barındırdığı tehlikenin habercisidir. Arzuyu ve tehdidi bir arada taşır. “Film-noir”lardaki “femme fatale” karakterler gibi…
İtbaraklar Nerede Yaşıyordu?
İtbarakların yaşadığı yer de kendileri kadar karanlık. Destanlarda bu bölge kuzey-batı yönünde gösterilir. Oğuz Kağan’ın sefere çıktığı, ama tam anlamıyla fethedemediği topraklar. Aydınlık değil. Medeniyetle buluşmamış. Bilinmeyen bir uç.
Bu yön, Türk kozmolojisinde uğursuz sayılır. Güneş doğudan doğar. Aydınlık oradan gelir. Kuzey-batı ise karanlığın yönüdür. Soğuk ve gizemli. Bu yüzden düşman da oradan gelir. Çünkü bilinmeyenden korkulur.

Günümüz haritalarıyla ele alındığında bu bölge, Doğu Baltık bölgesini ve Tataristan’ın batı sınırlarını kapsayan bir coğrafi alana karşılık gelir. Ormanlar, bataklıklar, puslu vadiler ve dondurucu soğuklarla karakterize edilen bu tür yerler mitolojide “liminal alan” sayılabilir. Masallar, söylenceler, garip yaratıklar genellikle böyle bölgelerde doğar. Çünkü bilinmezlikle doludur.
İtbarakların yaşadığı bölge, Orta Çağ boyunca genellikle Fin-Ugor kökenli toplulukların, Türklerin, Slavların ve Moğollardan kaçan etnik grupların etkisi altında olmuştur… Bu topluluklar sürekli yer değiştirmiş, göç etmiş ve karşılık etkileşim halinde olmuşlardır. Bu da mitolojilerine ve efsanelerine aksetmiştir. İtbarak söylemleri işte böyle bir zeminde şekillenmiştir.
Oğuz Kağan Destanı’ndan…
Kuzeybatı Asya’da
Güya İtbaraklar vardı.
Türkler ise İç Asya’da,
Onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş,
Vücutları insan imiş.
Renkleriyse kara imiş,
Sanki Kara Şeytan imiş.
Kadınları güzelmiş,
Türklerden kaçmaz imiş.
İlaç sürünürlermiş,
Ok-mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki,
Oğuz Kağan yenilmişti.
Bir adaya sığınıp
Toplanıp derilmişti.
On yedi yıl sonra,
Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti,
Orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri,
Kıpçak Bey’e il verdi.
Bunun için Türkler de
Oraya Kıpçak dedi.
- Baykara, Tuncer. “Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi (Kaynakları ve Açıklamaları İle Destanlar), 1. cild, Ankara 1971.” Tarih Dergisi 28-29 (2011): 235-237.
- Wikipedia katılımcıları (2024). İtbarak. Vikipedi, Özgür Ansiklopedi. Erişim tarihi 17.12, Nisan 20, 2025 url:https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=%C4%B0tbarak&oldid=32844744.
- Erzincan, Emre. “TÜRK KAYNAKLI ESERLERDE İT BARAK HALKI.” İTİL SUWI AKA TURUR: 39.