Üsküp: Tarih, Doğa ve Kültürün Birleştiği Kent

Kuzey Makedonya’nın hem en büyük kenti hem de başkenti olan Üsküp için “Balkanlar’ın Kalbi” desek çok da yanlış olmaz. Coğrafi olarak Balkanların tam merkezinde, Vardar Irmağı kıyısına kurulmuş olan Üsküp, stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca pek çok uygarlığın ilgisini çekmiştir.

Kuzeyde Sırbistan ve Kosova’ya, batıda Arnavutluk’a, güneyde Yunanistan’a, doğuda ise Bulgaristan’a komşu olan Kuzey Makedonya, birçok farklı kültürün kesiştiği bir noktada yer almaktadır. Bu durum, Üsküp’ü hem turistik bir cazibe merkezi hem de kültürel bir geçiş köprüsü haline getirmektedir.

Üsküp’ün Tarihi

Üsküp’ün tarihi Neolitik Çağ’a kadar uzanıyor. Bölgedeki ilk yerleşimlerin, bugünkü kent merkezinde yer alan Üsküp Kalesi civarında kurulduğu düşünülmektedir.

M.Ö. 4. yüzyılda Paeonia Krallığı’nın bir parçası olan Üsküp, kısa sürede stratejik bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Kentin bu özelliği Roma İmparatorluğu döneminde de devam etmiştir.

Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra Üsküp, Bizans İmparatorluğu’nun yönetimine girmiştir. Bu dönemde kent, askeri ve ticari konumunun yanı sıra Hristiyanlık için de önemli bir merkez haline gelmiştir.

Ortaçağ’da ise Üsküp, önce Bulgar ve Sırp krallıklarının, ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir.

Üsküp’ün Osmanlı döneminde kazandığı önem tartışılamaz. Paşa Yiğit Bey tarafından 6 Ocak 1392’de fethedilen kent, kısa sürede Osmanlı’nın Balkanlar’daki en önemli yönetim merkezlerinden biri olmuştur.

Osmanlı dönemi, Üsküp’e pek çok cami, han, köprü ve hamam gibi mimari eserlerin kazandırıldığı bir dönemdir. Bu eserlerin çoğu, bugün hâlâ ayaktadır.

20. yüzyılda Üsküp, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı sırasında büyük değişiklikler yaşamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Üsküp, Sırp Krallığı’na katılmış, ardından Yugoslavya’nın bir parçası haline gelmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal edilen kent, savaşın ardından Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin önemli bir kenti olmuştur.

1991 yılında Yugoslavya’nın dağılmasıyla, Kuzey Makedonya bağımsızlığını ilan etmiş ve Üsküp, bu genç ülkenin başkenti olmuştur. Tarih boyunca pek çok farklı kültüre ev sahipliği yapmış olan Üsküp, günümüzde hem modern hem de geleneksel unsurları bir arada barındıran kozmopolit bir kent olarak gelişimini sürdürmektedir.

Üsküp’ün Coğrafi Özellikleri

Vardar Nehri’nin iki yakasında yer alan ve etrafı dağlarla çevrili bir kent olan Üsküp, doğal güzellikler bakımından oldukça zengindir. Kuzey Makedonya’nın en büyük akarsuyu olan Vardar Irmağı, kenti adeta ikiye böler. Kentin batısında büyük bir düzlük, doğusunda ise daha engebeli araziler yer alır.

Üsküp’ün kuzeyinde Şar Dağları yer alır. Kışın karla kaplanan bu dağlar, kente muhteşem bir güzellik katar. Güneyde ise Vodno Dağı yükselir. Vodno Dağı, doğa yürüyüşü sevenler için kent merkezindeki en popüler destinasyonlardan biridir. Dağın tepesinde yer alan Milenyum Haçı, yaklaşık 66 metrelik (217 ft) boyuyla kentin neredeyse her noktasından görülebilecek kadar büyüktür. Ancak söz konusu anıt, Kuzey Makedonya’daki Katolik, Müslüman ve seküler topluluklar tarafından zaman zaman eleştiri konusu olmaktadır.

Milenyum Haçı
Milenyum Haçı

Demografi

Üsküp, çok kültürlü, çok dinli ve multietnik yapısı ile dikkat çeker. Kentteki en büyük etnik grup Makedonlar olmakla birlikte, Arnavutlar, Türkler, Sırplar ve Romanlar da kent nüfusunun önemli bir kısmını oluşturur. Bu kozmopolit yapı, Üsküp’ün hem dilsel hem de kültürel açıdan zengin bir kent olmasını sağlar. Makedonca, Kuzey Makedonya’nın resmi dili olmakla birlikte, Arnavutça da geniş bir kesim tarafından konuşulmaktadır.

İklim

Üsküp, dört mevsimi yaşayan bir kenttir. Yazlar genellikle sıcak ve kurak geçerken, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. İlkbahar ve sonbahar ise kenti ziyaret etmek için en ideal dönemlerdir. Özellikle sonbaharda Vardar Irmağı boyunca uzanan park ve bahçeler, turuncu ve kahverengi yapraklarla kaplanırarak kente büyüleyici bir hava katar.

Üsküp’te Görülmesi Gereken Yerler

Üsküp’te hem doğa severler hem de tarih ve kültür meraklıları için pek çok görülmesi gereken yer bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri şunlardır:

Üsküp Kalesi

Üsküp Kalesi, kent merkezindeki en yüksek noktada yer alır. Vardar Irmağı’na hâkim bir tepeye kurulmuştur. İlk yerleşim izleri Roma dönemine kadar uzanan kale, tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olmuştur. Osmanlı, Bizans ve Slav uygarlıklarının izlerini taşıyan bu tarihi yapı, kente hâkim konumu ve geçmişiyle Üsküp’ te ziyaret edilmesi gereken yerler arasında ilk sırada gelmektedir.

Taşköprü

Osmanlı döneminden kalma bir mimari şaheserdir. Kentin iki yakasını birbirine bağlayan bu köprü, Üsküp’ün en ikonik yapılarından biridir. 15. yüzyılda inşa edilen bu köprü, kentteki Osmanlı etkisinin en güçlü sembollerinden biri olarak kabul edilir. Günümüzde hem yerel halkın hem de turistlerin yoğun ilgisini çeken köprü, özellikle akşam saatlerinde Vardar Irmağı üzerinde muhteşem bir manzara sunar.

Üsküp Meydanı

Şehrin kalbinin attığı yerdir. Büyük İskender Heykeli’nin devasa bir kaide üzerinde yükseldiği bu meydan, Üsküp’ün modernleşen yüzünü simgeler. Burada yer alan kafe ve restoranlarda hoş bir mola verip hemen yanınızdaki müzeler için biraz enerji toplayabilirsiniz.

Aziz Panteleimon Kilisesi

Vodno Dağı’nın eteklerinde yer alan Aziz Panteleimon Kilisesi, 12. yüzyıldan kalma muhteşem bir Bizans eseri olarak bilinir. 1164 yılında inşa edilen kilise, Makedonya’nın en önemli Ortodoks yapılarından biridir. Kilisenin yapımı, Komnenos Hanedanı’nın önemli üyelerinden biri olan Aleksios Angelos tarafından finanse edilmiştir. Kilise, hem mimarisi hem de içinde barındırdığı önemli freskolarla dikkat çeker.

Mustafa Paşa Camii

Üsküp’ün en önemli dini yapılarından biridir. 15. yüzyılda inşa edilen bu cami, Osmanlı mimarisinin zarafetini çok güzel şekilde yansıtır. Sade ama etkileyici bir mimariye sahip olan Mustafa Paşa Camii’nin bahçesinden Vardar Irmağı’nı da izleyebilir ve gün batımının huzur verici atmosferinin tadını çıkarabilirsiniz.

Makedonya Kapısı

Şehrin tarihini sembolize eden modern bir anıttır. Paris’teki Zafer Takı tarzında inşa edilen bu yapı, Makedonya’nın bağımsızlığını kazanmasının ardından dikilmiştir. Üzerinde Makedon tarihine ve kahramanlarına dair çeşitli kabartmalar yer alır.

Milenyum Haçı

Dünyanın en büyük haçlarından biri olarak bilinen Milenyum Haçı, Hristiyanlığın 2000. yılı anısına inşa edilmiştir. Haça çıkmak için teleferik kullanılabilirsiniz.

Müzeler

Üsküp kent merkezinde hem tarih hem de sanat meraklılarının ilgisini çekecek pek çok müze yer almaktadır. Üsküp Meydanı yakınlarında yer alan bu müzelere genellikle bir tam gününüzü ayırmanız tavsiye edilir.

Kültürel Etkinliklikler

Tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Üsküp, bu çeşitliliğini kültürel etkinliklerine de yansıtır.

Üsküp’ün en prestijli müzik etkinliklerinden biri olan Üsküp Caz Festivali, her yıl sonbaharda düzenlenir. 1982 yılından beri düzenlenen bu festival, Avrupa’nın en önemli caz festivalleri arasında yer alır. Uluslararası üne sahip caz sanatçılarının yanı sıra, yerel müzisyenler de festivalde sahne alır.

Müzik severler için düzenlenen diğer önemli etkinlikler Mayıs Opera Geceleri ve Balkan Müzik Fesvali‘dir. Her iki etkinlikte de hem yöresel hem de uluslararası bir çok müzisyen bir araya gelir.

Üsküp Yaz Festivali, şehrin kültürel hayatını canlandıran bir başka önemli etkinliktir. Yaz aylarında düzenlenen bu festival, tiyatro, müzik, dans ve diğer performans sanatçılarını bir araya getirir. Tarihi Üsküp Kalesi gibi özel mekânlarda düzenlenen festival süresince şehrin meydanları ve parklarında açık hava konserleri ve dans gösterileri düzenlenir.

Sinema tutkunları için ise Makedonya Film Festivali öne çıkmaktadır. Festival, hem yerel hem de uluslararası film yapımcılarının eserlerini sergileyerek Balkan sinemasına büyük bir katkı sağlar. Üsküp’ün modern sinema salonlarında gösterilen filmler, çeşitli türlerde olup festival süresince sinema severlere dopdolu bir program sunar. Film gösterimlerinin yanı sıra, atölye çalışmaları ve film yapımcılarıyla söyleşiler de festivalin bir parçasıdır.

Ulaşım

Kuzey Makedonya’nın kuzeyinde yer alan Üsküp karayoluyla Belgrad’a yaklaşık 432 km, Atina’ya 696 km, Sofya’ya 245 km, Tiran’a ise 223 km uzaklıktadır. Pek çok Balkan ülkesinden Üsküp’e otobüsle ulaşmak mümkündür.

Daha uzaktan gelecek olanlar için ise en uygun seçenek hava yoludur. Üsküp Uluslararası Havalimanı, kent merkezine yaklaşık 22 km uzaklıktadır. Havalimanından taksiye ya da otobüse binerek kent merkezine ulaşabilirsiniz.