Gezegenimizin yüzeyinin milyonlarca yılda nasıl şekillendiğini hiç düşündünüz mü? Cevap, levha tektoniği kavramında yatmaktadır. Levha tektoniği, litosferin birbiriyle etkileşime giren büyük plakalardan oluştuğunu öne sürmektedir. Bu plakalar (tektonik levhalar), dağlar ve okyanus sırtları gibi doğa harikalarını oluştururlar. Ancak hepsi bu kadar değil. Plakalar bu jeomorfolojik yapıları oluştururken ölümcül depremleri ve volkanik patlamaları da tetiklerler.
Levha Tektoniği Nedir?
Levha tektoniği (plaka tektoniği), Dünya’nın dış kabuğunun hareketini ve davranışını açıklayan bilimsel bir teoridir. Litosferin sürekli hareket halinde olan birkaç büyük ve küçük plakadan oluştuğu fikrine dayanmaktadır. Bu plakalar birbirine doğru hareket edebilir, birbirinden uzaklaşabilir ya da birbirinin yanından kayabilirler.
Levha tektoniği, depremleri ve volkanları oluşturmasının yanı sıra milyonlarca yıl boyunca Dünya’nın manzarasını şekillendirmekten de sorumludur.
Levha tektoniği teorisinin üç ana bileşeni vardır. İlk bileşen, kıtaların bir zamanlar tek bir kara kütlesi olduğunu ve o zamandan beri birbirinden ayrıldığını öne süren kıta kaymasıdır. Bu fikir ilk olarak 1912’de Alfred Wegener tarafından önerilmiştir.
İkinci bileşen, okyanus ortası sırtlarında yeni okyanus kabuğunun nasıl oluştuğunu açıklayan deniz tabanı yayılmasıdır. Bu teori, 1960’larda Harry Hess ve Robert Dietz tarafından geliştirilmiştir.1
Üçüncü bileşen ise farklı plakaların birleştiği bölgeler olan plaka sınırlarıdır.
Plaka Sınırları Türleri
Üç tür plaka sınırı vardır: ıraksak, yakınsak ve transform.2
Iraksak plaka sınırları, plakaların birbirinden uzaklaştığı bölgelerdir. Bu hareket, plakalar arasından, mantodan magmanın yükselmesine ve katılaşmasına izin veren bir boşluk ya da yarık oluşturur. Bu işleme deniz tabanının yayılması da denir. Doğu Afrika Rifti ve İzlanda Platosu, ıraksak plaka sınırlarının en bilindik iki örneğidir.
Yakınsak plaka sınırları, plakaların birbirine doğru hareket ettiği bölgelerdir. İki plaka bir araya geldiğinde, bir plaka genellikle yitim adı verilen bir süreçle diğerinin altına batar. Bu derin bir hendek oluşturur ve volkanik patlamalara hatta depremlere yol açar. Hint plakasının Avrasya plakasıyla çarpıştığı Himalayalar ve Pasifik plakasının Avrasya plakasının altına daldığı Japonya Çukuru, yakınsak plaka sınırlarının en bilindik iki örneğidir.
Transform plaka sınırları ise plakaların birbirinin yanından yatay olarak kaydığı bölgelerdir. Bu sınırlar, deprem üretebilen büyük faylarla ilişkilidir. Türkiye’deki Kuzey Anadolu Fayı ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki San Andreas Fayı transform plaka sınırlarının en bilindik iki örneğidir.
Plaka Hareketinin Nedenleri
Tektonik plakaların hareketi, gezegenimizin yüzeyini şekillendiren jeolojik bir süreçtir. Bu hareket, plakaların kaymasına, çarpışmasına ve birbirinden ayrılmasına neden olan çeşitli kuvvetlerden etkilenir.
Manto Konveksiyonu: Plaka hareketinin ana nedenlerinden biri manto konveksiyonudur. Manto, Dünya’nın kabuğu ile çekirdeği arasındaki sıcak, erimiş kaya tabakasıdır. Çekirdek tarafından ısıtılır ve beraberinde tektonik plakaları taşıyarak yüzeye doğru yükselir. Plakalar manto üzerinde hareket ettikçe, konveksiyon akımlarının yönüne bağlı olarak ya birbirinden uzaklaşır ya da bir araya gelir.
Yerçekimi: Dünyanın yerçekimi, tektonik plakaların birbirine yaklaşmasına ya da birbirinden uzaklaşmasına neden olur. Bu hareket, yakınsak ya da ıraksak sınırların oluşmasına neden olur. Plakalar birleştiğinde sıradağlar oluşmasına ya da volkanik patlamalara; ayrıldıklarında ise rift vadilerinin ve okyanus sırtlarının oluşmasına neden olur.
Dünyanın Dönüşü: Plakalar, Dünya’nın dönüşü nedeniyle gezegenin etrafında hareket ederek yeni sınırların oluşmasına ya da var olanların yeniden yapılanmasına neden olur.
Dış Kuvvetler: Asteroit çarpmaları ya da buzul hareketleri gibi dış kuvvetler de plaka hareketini etkileyebilir. Asteroitlerin etkisi depremlere neden olabilir ve yeni sınırlar oluşturabilirken, buzul ağırlığı Dünya’nın kabuğunu bastırarak tektonik plakaların dağılımında değişikliklere neden olabilir.
Kıta Kayması
1912’de Alfred Wegener adlı bir Alman bilim insanı radikal bir şey önerdi. Güney Amerika ve Afrika kıyılarının puzzle parçaları gibi mükemmel bir şekilde birbirine uyduğunu fark etti.3 Bu, iki kıtanın bir zamanlar birbirine bağlı olduğunu öne sürmesine yol açtı. Ancak maalesef teorisi başlangıçta bilim camiası tarafından pek kabul görmedi. Neden? Çünkü kıtaların nasıl hareket ettiğini açıklayamıyordu.
Ancak farklı kıtalarda benzer fosiller bulununca işler değişti. Örneğin, eski bir sürüngen olan Mesosaurus’un hem Güney Amerika’da hem de Afrika’da bulunması, kıtaların bir zamanlar birbiriyle bağlı olduğunu gösteriyor. Ayrıca Atlantik Okyanusu’nun iki yakasında da aynı yaş ve bileşimde kayalar keşfedilmişti. Bütün bunlar, hem Güney Amerika’nın hem de Afrika’nın bir zamanlar aynı kara kütlesinin parçası oldukları fikrini destekliyordu.
Peki kıtalar nasıl binlerce kilometre hareket etti? Kıta kaymasının arkasındaki mekanizma levha tektoniğidir. Yerkabuğu, sürekli hareket halinde olan birkaç büyük plakadan oluşur. Bu plakalar çarpıştığında sıradağlar ve volkanik aktivite, birbirinden ayrıldığında ise yarık vadileri ve okyanus sırtları oluştururlar. Her yıl birbirinden bir kaç santimetre uzaklaşan iki plakanın aralarındaki mesafenin milyonlarca yıl sonra bir kaç bin kilometreye ulaşması şaşırtıcı olmasa gerek.
Kıtaların hareketi, Dünya’nın iklimi ve ekosistemleri üzerinde de önemli bir etkiye sahip olmuştur. Kıtalar hareket ettikçe okyanus akıntılarının modelini değiştirerek küresel iklim modellerini etkilemişlerdir. Hareket aynı zamanda türlerin izole bir şekilde evrimleşmesine izin vererek dünyanın farklı bölgelerinde farklı ekosistemlerin oluşmasını sağlamıştır.
Dünyanın Plakaları Nelerdir?
Gezegenimizin yüzeyi, tektonik plakalar adı verilen puzzle benzeri yedi büyük parçaya bölünmüştür. Her plaka, adını çoğunlukla altında bulunduğu kıta ya da okyanustan alır.
Pasifik plakası, tüm plakaların en büyüğüdür. Dünya yüzeyinin yaklaşık üçte birini kaplar. Pasifik Ateş Çemberi ile çevrilidir. Bu bölge çok fazla volkanik aktivite ve depremin olduğu bir alandır. Pasifik plakası aynı zamanda Hawai Adaları’nın oluşumundan da sorumludur.
Kuzey Amerika plakası; ABD, Kanada ve Meksika’nın bazı bölgeleri dahil olmak üzere çoğunlukla Kuzey Amerika altında yer alır. Atlantik Okyanusu’na kadar uzanır. Grönland’ı da kapsar. Kaliforniya’daki San Andreas Fayı, Kuzey Amerika ve Pasifik plakaları arasındaki sınırı belirler.
Avrasya plakası; Birleşik Krallık, Kıta Avrupası, Rusya ve Çin dahil olmak üzere Avrasya’nın çoğunu kapsar. Arktik ve Atlantik Okyanuslarına da uzanır. Hint plakası ile Avrasya plakası arasındaki çarpışma, Himalaya sıradağlarını oluşturmuştur.
Afrika plakası; Afrika, Madagaskar ve Atlantik Okyanusu’nun bazı bölümlerinin altında yer alır. Güney Amerika plakası ve Afrika plakası, Orta Atlantik Sırtı’nda birbirinden uzaklaşmaktadır. Orta Atlantik Sırtı aynı zamanda Atlantik Okyanusu’nu meydana getiren şeydir.
Antarktika plakası çoğunlukla Antarktika ve çevresindeki okyanus tabanının altında yer alır. İki plakanın birbirinden uzaklaştığı Pasifik-Antarktika Sırtı’ndaki Pasifik plakası ile etkileşime girer.
Hint Yarımadası, Avustralya ve Güneydoğu Asya’nın bazı kısımlarını kapsayan Hint-Avustralya plakası, Eosen dönemde Hint ve Avustralya plakalarının bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Afrika plakasından uzaklaştığı Orta Hint Sırtı ile sınırlanmıştır.
Son olarak, Güney Amerika plakası, Atlantik ve Pasifik Okyanuslarının bazı kısımları da dahil olmak üzere çoğunlukla Güney Amerika’nın altında yer alır. And Dağları, Güney Amerika plakasının yakınsak bir sınır boyunca Nazca plakası ile çarpışmasıyla oluşmuştur.
Tektonik Olaylar: Depremler ve Volkanik Patlamalar
Tektonik plakalar arasındaki etkileşim, depremleri etkileyen çok önemli bir faktördür.
Tektonik plakalar hareket ettikçe, Dünya’nın kabuğunda stres oluşur ve bu, fayların oluşmasına yol açar. Yerkabuğundaki stres çok arttığında bir fay boyunca kayalar aniden kayabilir ve sismik dalgalar şeklinde enerji açığa çıkabilir. Depremlere neden olan işte bu ani enerji salınımıdır.
Meydana gelen depremin tipi, depremin oluştuğu plaka sınırının tipine bağlıdır. Iraksak sınırlarda plakaların hareketi yavaş ve kademeli olduğu için depremler genellikle daha az şiddetlidir. Ancak yakınsak sınırlarda depremler son derece güçlü olabilir çünkü plakalar birbirine doğru hareket eder ve bu da büyük bir stres oluşumuna neden olur. Yakınsak sınırlarda bir plakanın diğerinin altına batması başka bir jeolojik tehlike türü olan volkanik patlamalara da neden olabilir.
Tektonik plakaların hareketi volkanizma üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Volkanik aktivite sıklıkla plaka sınırlarıyla, özellikle bir plakanın diğerinin altına daldığı yakınsak sınırlarla bağlantılıdır. Transform sınırları ve ıraksak sınırlar da volkanik aktiviteye neden olabilir, ancak bu tür olaylar yakınsak sınırlara kıyasla daha azdır.
- “History of Ocean Basins“, Harry HESS, Petrologic Studies, A. E. J. Engel, Harold L. James, B. F. Leonard, Geological Society of America, 1962[↩]
- “The Little Book of Planet Earth”, Rolf MEISSNER, Copernicus, 2002nd edition, ISBN: 978-0387952581[↩]
- “The History of Continental Drift – Alfred Wegener”, archived from bbm.me.uk[↩]