İkizdere, Rize’nin yüzölçümü olarak en büyük ve en güneyindeki ilçesidir. Görenlerin ağzını açık bırakan dik yamaçları, 3000 metrenin üzerindeki buzul gölleri, yemyeşil yaylaları ve endemik bitki türleriyle İkizdere, yörede turizm potansiyeli olan keşfedilmemiş alanlar arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Çağrankaya Yaylaları
İkizdere ilçe merkezine 25 km, Rize il merkezine 42 km uzaklıktadır. Dolayısıyla il merkezine en yakın yaylalardan biridir. Ulaşım genellikle İkizdere üzerinden sağlanır ancak il merkezinden de bol virajlı bir yolla bu yaylaya ulaşılabilir. Bu rotayı kullanmak isteyenler Çaykent-Muradiye-Küçükçayır yolunu izleyip Andon İçme Suyu Tesisleri’ni görünce ikiye ayrılan yolun sol (doğu) tarafından ilerlemeliler. Öteki yol Andon Ilıcaları olarak bilinen yere çıkmaktadır.
Çağrankaya, kendi içinde üç ayrı yaylaya ayrılmaktadır. Bu alt yaylaların ortalama yükseklikleri 2300 ile 2500 metre dolayındadır.
Çağrankaya Yaylaları, yöredeki en büyük ve kalabalık yaylalardan sayılmaktadır. Ki Büyük Yayla olarak bilinen bölüm yayladan ziyade yüksekte kurulmuş bir köye benzemektedir. Buna karşın yayla görsel estetik açısından oldukça doyurucu sayılır. Sarp kayalıklar ve kartpostallık manzaralar, doğa fotoğrafçıları için birbirinden güzel kareler sunmakta. Bölgede magmatik bir kayaç türü olan siyah obsidyenlere de rastlayabilirsiniz.
Yaylanın çevresindeki nispeten alçak kesimlerde bodur ardıç, sakallı kızılağaç, doğu ladini ve doğu kayını gibi ağaç türleri yayılım gösterir. Yaylanın yüksek kesimleri ise kısa boylu otlarla ve alpin çayırlarla kaplıdır. Bu bölgede parmakotu, aslanpençesi, yavşanotu ve ormangülü türlerine rastlanmıştır. Yer yer Genista tinctoria gibi çalımsı bitkiler de görülmektedir.
Çağrankaya Yaylaları endemik türler yönünden de zengin sayılır. Trifolium canescens, Allium djimilense ve Murbeckiella huetii bunlardan bazılarıdır.
Çağrankaya ve çevresi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kıyıda yaşayan Rumlar, Türkler ve Lazlar ile dağlık bölgelerde yaşayan Hemşinliler ve Ermeniler için oldukça önemliydi. Kıyı ile iç kesimler arasındaki ticaret yolları bu bölgeden geçerdi. Çağrankaya bölgesindeki düzlükler, tacirler için önemli dinlenme alanlarından biriydi. Bölgede konaklama için yapılan derme çatma yapılardan günümüze ulaşan bir kalıntı bulunmamaktadır.
Petran Yaylası ve Lazboard Şenlikleri
İkizdere ilçe merkezine 25 km, Rize il merkezine 65 km uzaklıktadır. Deniz yüzeyinden yüksekliği yaklaşık 1940 metredir. Yaylaya ulaşım çoğunlukla Meles Deresi yanındaki dolambaçlı yol üzerinden sağlanmaktadır.
Petran Yaylası her yıl düzenlenen kayak şenlikleriyle ünlüdür. Lazboard olarak da adlandırılan Petranboard şenlikleri nedeniyle bölgeye yurt içinden ve yurt dışından pek çok turist gelmektedir. Snowboard’un atası sayılan petranboard hakkında 2016 yılında yapılan “Foothills: The Unlinked Heritage of Snowboarding” adlı belgesel, bölgenin tanıtımına yardımcı olmuştur.
Petranboard’un tarihinin 17. yüzyıla dek uzandığı düşünülmektedir.1
Anzer Yaylası ve Dillere Destan Anzer Balı
İkizdere ilçe merkezine 34 km, Rize il merkezine 75 km uzaklıktadır. Deniz yüzeyinden yüksekliği 2150 metredir. Petran’dan arabayla yaklaşık 1 saat sürmektedir. Bayburt ve Trabzon il sınırına ise kuş uçuşu yaklaşık 6-7 km yakınlıktadır. Anzer Vadisi olarak da bilinen bir vadi üzerinde, İkizdere Çayı boyunca güney-kuzey doğrultusunda konumlanmıştır. Bu çay, yaylanın güneyindeki doruklardan ve göllerden beslenir.
Anzer, bölgedeki en kalabalık yaylalardan biridir. Yapılar genellikle taş, tuğla ve briket gibi materyallerle inşa edilmiştir. Çatılar ise sac levhayla kaplıdır. Evlerin çoğu tek katlı, bazıları iki katlı, az bir kısmı ise üç katlıdır. İzinsiz yapılaşmanın uzun vadede problemleri de beraberinde getireceği şimdiden anlaşılmaktadır.
Balıyla ünlü olan Anzer Yaylası, florası ve eşsiz doğal güzelliklerle aynı zamanda önemli bir ekoturizm alanıdır. Bölgedeki endemik bitkiler nedeniyle Anzer balı dünya çapında oldukça değerli sayılmaktadır. Ballıbaba, unutmabeni, ölmezotu, geven, turnagagası, mürdümük, akşamyıldızı, kanaryaotu, yavşanotu, zambak, balkaymaksalebi ve çayırsedefi, Anzer’de görülen bazı çiçek türleridir.
Ovit Yaylası
İkizdere ilçe merkezine 33 km, Rize il merkezine 73 km, Erzurum’un bir ilçesi olan İspir’e ise 34 km uzaklıktadır. Denizden yaklaşık 2600 metre yüksektedir.
Ovit Yaylası, Rize-İspir Yolu’nun etrafında kurulduğu için taşıtla ulaşılması en kolay yaylalardan biridir, elbette yoğun kar nedeniyle yollar kapalı değilse. Kışın çoğu kez ulaşıma kapalı olan bu yol, Rize ile İspir arasındaki ulaşımı da aksatmaktaydı. Ancak 2017 yılında Ovit Tüneli’nin açılmasıyla bu problem büyük ölçüde çözümlenmiş oldu. 14 kilometreden daha uzun olan bu tünelin girişinde ılıman iklim, çıkışında ise karasal iklim egemendir.
Ovit Tüneli açılmadan önce gayet işlek olan Ovit Yaylası yolu, tünelin açılmasıyla eski işlevini yitirmiştir. Sisli ve engebeli yapısıyla gotik bir korku filmini andıran bu yol artık yalnızca yaylacılık, turizm ve nostalji amaçlı kullanılmaktadır. Oldukça eğimli bir arazi üzerinden geçen bu yol sarp kayalıklarla çevrilidir. Yolun Ovit Yaylası ile tünel arasında kalan bölümü en tehlikeli yerdir. Sisler arasında ilerlerken her an Dracula’nın şatosuyla karşılaşacakmışsınız gibi hissettiren bu bölüm, adına yakışır bir şekilde, Şeytan Kayaları olarak bilinmektedir.
Ürperti ve hayranlık duygularını aynı anda hissedebileceğiniz Ovit Yaylası’nı çevreleyen dağlar üzerinde irili ufaklı pek çok göl bulunmaktadır. Yedigöller olarak bilinen buzul gölleri ise yaylaya kuş uçuşu 8 km uzaklıktadır. Ancak bu gölleri görmek isteyenler 27 kilometre uzaklıktaki Mor Yayla üzerinden geçen yolu kullanmalılar.
- “Not That Rad, Snowboarding is Older Than You Think”, John FRY, Ski, March-April 2010, ISSN: 0037-6159[↩]