Bir Bilim Dalı Olarak Arkeoloji ve Alt Disiplinleri

Bir Bilim Dalı Olarak Arkeoloji ve Alt Disiplinleri

Arkeoloji, insanlık tarihini aydınlatmak ve geçmiş uygarlıkları ortaya çıkarmak için kanıtlara dayalı olarak çalışan disiplinlerden biridir. Terim, Yunanca kökenli olup “arkhaios” (eski, antik) ile “logos” (bilim, bilgi) sözcüklerinin birleşiminden oluşmaktadır. Arkeologlar, arkeolojik kalıntılar aracılığıyla geçmiş uygarlıkların yaşam tarzları, inançları, teknolojileri ve sosyal yapıları hakkında bilgi edinerek toplumların ve kültürlerin geçmişine ışık tutarlar.

Arkeolojinin Tarihsel Gelişimi

Arkeolojinin erken dönemlerinde, antik uygarlıkların kalıntılarını keşfetme arzusu, bu alandaki ilk çalışmaların temelini oluşturmuştur. 18. ve 19. yüzyıllarda, Batı dünyasında antik Yunan ve Roma uygarlıklarına olan ilgi arttıkça, arkeolojik çalışmalar da bu bölgelerde yoğunlaşmıştır. Özellikle, Pompeii ve Herculaneum gibi antik kentlerin kazıları, arkeolojinin popülerliğini artırmış ve insanların antik dünya hakkında daha fazla şey öğrenme isteğini canlandırmıştır.

19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, arkeoloji disiplini daha geniş bir perspektife doğru genişlemiş ve dünya çapında farklı bölgelerdeki uygarlıklara odaklanmıştır. Bu dönemde, Mezopotamya, Mısır, Anadolu ve Orta Amerika gibi bölgelerde yapılan kazılar ve keşifler, insanlığın tarih öncesi dönemlerine ışık tutmuş ve bilinen tarih öncesi uygarlıkların varlığını doğrulamıştır.

Arkeoloji disiplini, bilimsel yöntemlerin daha da gelişmesiyle birlikte büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Radyokarbon tarihleme gibi teknolojik gelişmeler, arkeolojik buluntuların kronolojik sıralamasını daha kesin bir şekilde belirleme olanağı sağlamıştır. Ayrıca, jeofizik yöntemler ve dijital haritalama gibi yeni teknolojiler, arkeolojik alanların tespiti ve incelenmesinde önemli rol oynamıştır.

Arkeolojik Çalışma Yöntemleri

Arkeolojik çalışmalar, belirli adımları takip eden sistemli bir süreç gerektirir. Bu süreç, arkeolojik sitelerin tespiti, kazılar, buluntuların analizi ve sonuçların yorumlanması gibi aşamalardan oluşur.

Alan Araştırmaları ve Sitelerin Tespiti

Arkeolojik çalışmalar genellikle alan araştırmalarıyla başlar. Bu aşamada, olası arkeolojik sitelerin tespit edilmesi ve incelenmesi için harita analizleri, jeofizik yöntemler, hava fotoğrafları ve yerinde yapılan gözlemler gibi teknikler kullanılır. Araştırmacılar, araziye giderek potansiyel olarak arkeolojik kalıntılarla ilişkilendirilen alanları tanımlar ve bu bölgelerde detaylı incelemeler yaparlar.

Kazılar ve Sistematik Çalışmalar

Potansiyel sitelerin belirlenmesinin ardından, arkeologlar kazı çalışmalarını planlar ve gerçekleştirirler. Kazılar, arkeolojik kalıntıların toprak altından çıkarılması ve belgelenmesi için yapılan titiz çalışmalardır. Kazı alanları, belirlenmiş bir strateji ve sistem dâhilinde açılır ve katmanlar halinde incelenir. Bu katmanlar, zaman içindeki farklı dönemlere ait kalıntıları temsil eder ve her biri ayrıntılı bir şekilde kaydedilir.

Bulguların Dokümantasyonu ve Laboratuvar Analizleri

Kazı sırasında ortaya çıkan buluntular, detaylı bir şekilde belgelenir ve kaydedilir. Bunlar arasında seramik parçaları, metal objeler, kemikler, eski yapı kalıntıları ve diğer artefaktlar bulunabilir. Bulguların dokümantasyonu, ölçümler, fotoğraflar, çizimler ve yazılı kayıtlar şeklinde yapılır. Ardından, laboratuvar ortamında bu buluntuların detaylı analizleri gerçekleştirilir. Malzeme analizleri, radyokarbon tarihlemesi, dendrokronoloji (ağaç halkaları), paleobotanik ve arkeobotanik çalışmaları gibi yöntemler kullanılarak bulguların daha ayrıntılı incelenmesi sağlanır.

Bulguların Yorumlanması ve Sunumu

Elde edilen verilerin analizinden sonra, bulguların yorumlanması aşamasına geçiş yapılır. Arkeologlar, kazılardan elde edilen bulguları, daha geniş tarihsel ve kültürel bağlam içinde değerlendirirler. Bu aşamada, arkeolojik bulgular diğer bilimsel verilerle kıyaslanarak geçmiş uygarlıkların yaşam tarzları, sosyal yapıları ve teknolojik gelişmeleri hakkında yeni anlayışlar elde edilir. Son olarak, bulguların raporlanması ve bilimsel toplulukla paylaşılması önemlidir ki bu, elde edilen bilgilerin doğrulanabilir ve erişilebilir olmasını sağlar.

Arkeolojinin Diğer Disiplinlerle İlişkilisi

Arkeoloji, diğer bilim dallarıyla sıkı bir ilişki içindedir. Örneğin tarih, arkeolojiyle iç içe geçmiştir çünkü arkeolojik buluntular tarihle ilgili kanıtlar sunar. Antropoloji, insanlık tarihini anlamak için arkeolojik verileri kullanır. Jeoloji, arkeolojik katmanların oluşumunu ve geçmişteki çevresel koşulları açıklamada önemlidir. Kimya ve biyoloji ise malzeme analizi ve biyolojik kalıntıların incelenmesinde kullanılır.

Bu disiplinlerarası etkileşim, arkeolojinin daha kapsamlı bir bakış açısı sunmasını ve araştırmaların derinleştirilmesini sağlar. Bu da geçmiş uygarlıkları ve insanlık tarihini daha kapsamlı bir şekilde anlamamıza yardımcı olur.

Alt Disiplinler

Arkeolojinin farklı yönlerini ya da uzmanlaşmış alanlarını temsil eden pek çok alt disiplin bulunmaktadır. Burada listelenecek olanların bir kısmı her ne kadar doğrudan arkeoloji ile ilişkilendirilmese de arkeolojik araştırmalar çoğu kez disiplinlerarası bir araştırma gerektirdiği için bu başlık altında ele alınmışlardır.

Adli Arkeoloji

Adli arkeoloji, adli bilimlerle arkeolojiyi birleştiren bir alandır. İnsan kalıntılarının, toplu mezarların, kemiklerin ve diğer kanıtların araştırılarak, cinayet, kazalar, savaş suçları ve diğer suçların olası kanıtlarının tespiti üzerine yoğunlaşır.

Adli arkeologlar, adli bilimlerin teknikleriyle birlikte arkeolojik kazı yöntemlerini kullanarak ölüm nedenlerinin belirlenmesi gibi konularda bilimsel ve titiz araştırmalar yapar. Kemiklerin, cesetlerin ve diğer kanıtların tespit edilmesi, kaydedilmesi, analiz edilmesi ve yorumlanması, bu disiplinin temel süreçlerini oluşturur.

Antrakoloji

Antrakoloji odun kömürü kalıntılarının incelenmesiyle ilgilenen bir alandır. Uzmanlar, odun kömürlerinin analizi yoluyla elde edilen verileri kullanarak geçmişteki insan faaliyetleri hakkında önemli bilgiler edinebilirler.

Antrakolojik analizler, odun kömürlerinin morfolojisi, tür çeşitliliği, yanma izleri, odun kullanımı sıklığı ve yerel bitki örtüsü gibi faktörler üzerinden yapılır.

Arkeoakustik

Arkeoakustik, geçmişten kalan mekânsal düzenlemelerin ve yapıların ses özelliklerini inceleyen bir araştırma alanıdır.

Arkeoakustik çalışmalarında, antik tiyatrolar, tapınaklar, megalitik yapılar gibi arkeolojik alanlarda bulunan yapıların akustik nitelikleri incelenir. Sesin yankılanma, yutulma, yönlenme gibi özellikleri üzerinden yapılan analizler, antik insanların sesi nasıl algıladığını ve kullanılan mekânın amaçlarına nasıl hizmet ettiğini anlamamıza olanak sağlar.

Arkeoakustik araştırmaları, mimari yapıların ve mekânların sadece görsel estetikleri değil, aynı zamanda akustik özelliklerinin de kültürel, dini veya toplumsal amaçlarına yönelik tasarlandığına işaret eder.

Arkeoastronomi

Arkeoastronomi, antik dönemlerde yapılan yapıların gökyüzü olaylarıyla ilişkisini inceleyen multidisipliner bir araştırma alanıdır. Bu alanda çalışan bilim insanları, eski uygarlıkların astronomik gözlemlerini, yapıların yerleşimini ve yapım süreçlerini araştırarak, antik insanların gökyüzündeki astronomik olaylara ve mevsimsel değişimlere olan ilgilerini anlamayı amaçlar.

Arkeoastronomide, antik yapıların güneşin, ayın, yıldızların ya da diğer astronomik objelerin doğuşu, batışı ya da hareketlerine göre konumlandırılması ve tasarlanması incelenir. Bu çalışmalar, antik yapıların mimari düzenlemeleri ile gökyüzü olayları arasındaki muhtemel ilişkileri anlamak ve antik toplumların göksel fenomenlere olan duyarlılıklarını çözümlemek için arkeolojik ve astronomik verileri birleştirir.

Arkeobotanik

Arkeobotanik, arkeolojik alanlarda bulunan bitki kalıntılarını inceleyerek insanların geçmişteki tarım uygulamalarını, bitki yetiştirme ve büyüme değişimlerini araştıran bir alt disiplindir.

Arkeobotanik çalışmaları genellikle kazı alanlarında toprak örneklerinin incelenmesiyle başlar. Bu kalıntılar arasında tohumlar, polenler, odun parçaları ve bitki dokuları bulunur. Analizler, bu kalıntıların türlerini belirleyerek, insanların geçmişte hangi bitkileri yetiştirdiğini, topladığını, kullandığını ve ticaretini yaptığını ortaya çıkarır.

Bitki kalıntılarından elde edilen bilgiler, aynı zamanda tarımın evrimini, insanların yerleşik hayata geçişini, bitkilerin kültürel ve ekonomik önemini ve toplumların beslenme alışkanlıklarını anlamamıza da yardımcı olur.

Arkeocoğrafya

Arkeocoğrafya; arazi analizi, jeomorfoloji, topoğrafya ve coğrafi bilgi sistemleri (GIS) gibi disiplinlerin tekniklerini kullanarak eski toplumların mekânsal dağılımını ve çevresel etkileşimlerini anlamaya çalışır.

Bu alanda çalışan bilim insanları, insanların geçmişteki yerleşim seçimlerini, tarım uygulamalarını, su kaynaklarını kullanımını, ticaret yollarını ve çevresel değişimlere verdikleri tepkileri anlamak için coğrafi unsurları değerlendirir. Arazi kullanımı, iklim değişiklikleri, su kaynakları ve doğal kaynakların kullanımı gibi faktörler, antik toplumların sosyal yapılarını, ekonomik faaliyetlerini ve kültürel gelişimlerini etkileyen önemli unsurlar olarak ele alınır.

Arkeozooloji

Arkeozooloji, arkeolojik kazılar sırasında bulunan hayvan kemikleri, dişler, kabuklular, yumuşak dokular ve diğer kalıntılar üzerinden geçmişteki insan-hayvan etkileşimlerini araştırır. İnsanların avcılık, evcilleştirme, beslenme alışkanlıkları, hayvanları kullanma şekilleri ve hayvanlarla olan sosyal ilişkileri gibi konular arkeozoolojinin odak noktaları arasındadır.

Arkeozooloji, multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiği için arkeozoologlar izotop analizi, morfoloji, genetik analizler ve karşılaştırmalı anatomik çalışmalar gibi çeşitli tekniklerden yararlanırlar.

Arkeometalürji

Arkeometalürji, kazı alanlarında bulunan metalik materyallerin üretim teknikleri, bileşenleri ve kullanımıyla ilgilenen disiplindir. Bu alandaki araştırmalar, geçmişte kullanılan metal objelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerini inceleyerek insanların metal üretim teknikleri ve metal kullanımı üzerine nasıl çalıştığını anlamayı amaçlar.

Arkeometalürji çalışmaları genellikle metal objelerin kimyasal analizleri, metalürjik tekniklerin yeniden oluşturulması ve deneysel araştırmalarla desteklenir. Metal objelerin hammaddeleri, alaşımları, üretim yöntemleri ve nesnelerin işlevleri üzerine yapılan detaylı araştırmalar, antik toplumların ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerini anlamak için önemli bir kaynak sağlar.

Arkeometri

Arkeometri, bilimsel ve analitik yöntemler kullanılarak arkeolojik kalıntıların kimyasal ve fiziksel analizlerini yaparak geçmiş uygarlıkların teknolojilerini, ticaret yöntemlerini ve malzeme yöntemlerini inceleyen bir alt disiplindir.

Arkeometri uzmanları, analitik kimya yöntemleriyle eski eserlerde kullanılan malzemelerin bileşimini belirleyebilirler. Bu, seramiklerdeki boya bileşenlerini, metal eserlerdeki alaşımları veya taş aletlerin yapılarını anlamak için kullanılır. Ayrıca, radyokarbon tarihleme gibi yöntemler aracılığıyla eski eserlerin ya da kalıntıların yaşını belirleme konusunda da önemli bir rol oynar.

Dendrokronoloji

Bilindiği gibi ağaçlar, her yıl mevsimsel değişikliklerin ve çevresel faktörlerin etkisiyle büyüme halkaları oluşturur. Bu halkalar, ağacın yaşını, büyüme hızını ve yaşadığı çevresel koşulları yansıtır. Dendrokronoloji, bu halkaların incelenmesiyle ağaçların yaşlarını belirleyerek, geçmişteki iklim değişikliklerini tarihlemeye ve belirli bir döneme ait iklim koşullarını analiz etmeye olanak sağlar. Bu analizler genellikle ağaçlardan elde edilen zaman serilerinin istatistiksel yöntemlerle işlenmesi ve iklimsel veri kayıtlarının oluşturulması esasına dayanır.

Dendrokronoloji, ağaçların yaşlarına ve büyüme halkalarının genişliklerine dayalı olarak çeşitli tarihleme çalışmalarında kullanılır.

Epigrafi

Epigrafi, antik dönemlerden günümüze kadar uzanan yazıtları, yazıtların içeriğini, biçimini ve kullanıldığı dönemlerdeki sosyal, kültürel ve dilsel bağlamları inceleyen bir disiplindir.

Epigrafi
İsrail Müzesinde sergilenen Yotvata yazıtı

Yazıtlar genellikle taş, metal, kil tabletler veya diğer malzemeler üzerine işlenmiş ya da kazınmış, genellikle resmi ve resmi olmayan metinlerden oluşur. Epigrafi, bu yazıtları dilbilimsel, tarihsel ve kültürel açılardan analiz ederken aynı zamanda metinlerin yazılış şekilleri, dil özellikleri ve metin içeriği üzerinde derinlemesine bir inceleme yapar.

Epigrafi uzmanları, tarihsel belgeleri deşifre etmek, yorumlamak ve sınıflandırmak için filoloji, dilbilim, tarih ve arkeoloji gibi farklı alanlardan yararlanır. Bu alanda yapılan çalışmalar genellikle yazıtların keşfi, kaydedilmesi, çevirisi ve yorumlanmasını içerir. Bu çabalar, belirli bir dönemin siyasi, dini, sosyal ya da ekonomik yapısını anlamak ve genellikle yazıtların bulunduğu bölgenin kültürel geçmişini açığa çıkarmak için kullanılır.

Nümizmatik

Nümizmatik, madeni para ve madalyonları inceleyen ve bunların geçmişteki kullanımını, üretimini, dağıtımını ve tarihsel önemini araştıran disiplindir. Bu alanda çalışan bilim insanları, sikkelerin üzerindeki desenler, yazılar, semboller ve diğer işaretler üzerinden politik, ekonomik, sosyal ve kültürel tarih hakkında çıkarım yaparlar.

Nümizmatik, madeni paraların dolaşımdaki kullanımı, ekonomik ilişkiler, devletlerin ve imparatorlukların para politikaları, ticaret yolları, hükümdarların portreleri, mitolojik temalar gibi birçok konuda detaylı bilgi sunar. Ayrıca, madeni paraların metalürjik özellikleri, basım teknikleri ve geçmişte kullanılan farklı madenler de nümizmatik araştırmaların odak noktaları arasında yer alır.

Nümizmatik çalışmalar, tarihsel dönemlerde kullanılan para birimlerinin evrimini, para basımının teknik gelişimlerini ve para kullanımının toplumlar üzerindeki etkilerini anlamak için önemlidir. Uzmanlar, madeni paraların tarihî bağlamlarını ve değerlerini belirlemek için genellikle arkeoloji, tarih, sanat tarihi ve ekonomi gibi çeşitli disiplinlerle entegre bir şekilde çalışırlar.

Osteoarkeoloji

Osteoarkeoloji, arkeolojik çalışmalar sırasında bulunan insan iskeletleri ve kemik kalıntıları üzerine odaklanır. Osteoarkeologlar, insan iskeletlerinin analizi yoluyla geçmiş toplumlara ve bireylere dair çeşitli bilgilerin elde edilmesini amaçlar.

Osteoarkeoloji
İnsan iskeleti

İnsan kemikleri, yaş, cinsiyet, sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi ve hatta toplumsal statü gibi birçok bilgiyi sağlayabilir. Bilim insanları, kemiklerin fiziksel özelliklerini inceleyerek hastalıkların, yaralanmaların, ölüm nedenlerinin, yaşam tarzının ve çevresel koşulların insan toplulukları üzerindeki etkilerini anlamaya çalışırlar.

Antropolojik Bağlamda İnsan Kalıntılarının Yok Edilme Yöntemleri

Paleoantropoloji

Paleoantropoloji, insan evrimi ve atalarımızın tarih öncesi geçmişini aydınlatmak için biyolojik ve arkeolojik kanıtları birleştiren disiplinlerarası bir alandır.

Paleoantropologlar, fosil kalıntıları, iskeletler, dişler ve arkeolojik buluntular gibi kanıtları inceleyerek insan evriminin dallanma ve değişimini haritalandırmaya çalışırlar. Ayrıca, insanın biyolojik ve kültürel gelişimini etkileyen faktörleri anlamak için çevresel değişimler, iklim koşulları, beslenme alışkanlıkları ve teknolojik ilerlemeleri de araştırırlar.

Paleopatoloji

Paleopatoloji, arkeolojik kazılarda bulunan insan kalıntılarındaki patolojik izlerin analizi yoluyla eski toplumlarda görülen hastalıkları, hastalıkların seyrini, yayılışını ve etkilerini açıklamaya çalışır. Kemiklerde ve kalıntılarda bulunan lezyonlar, deformiteler, enfeksiyon izleri, kanser belirtileri gibi bulgular, paleopatolojinin odak noktasını oluşturur.

Paleopatologlar, antik toplumlardaki sağlık koşullarını belirlemek için kemik, diş ve doku kalıntılarını inceleyerek bilgi toplarlar. Bu çalışmalar, eski çağlardaki hastalıkların dağılımı, insanların yaşam koşulları, beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlerle ilişkilendirilmesine olanak sağlar.

Su Altı Arkeolojisi

Su altı arkeolojisi, su altında kalmış olan arkeolojik kalıntıları inceleyen ve su altındaki kültürel ve tarihsel mirası anlamak için bilimsel metodolojileri kullanan bir arkeoloji dalıdır. Denizler, göller, ırmaklar ya da diğer su kütleleri içinde yer alan antik batıklar, su altı yerleşimleri, limanlar, gemi enkazları ve su altında kalmış diğer arkeolojik kalıntılar su altı arkeologları tarafından incelenir.

Su altı arkeolojisi, batık gemilerin ve su altı kalıntılarının korunması, belgelenmesi, kazılması ve analiz edilmesi süreçlerini içerir. Bu süreçte arkeologlar, dalış teknikleri, haritalama, fotoğraf ve video belgeleme, jeofiziksel teknikler ve malzeme analizleri gibi yöntemleri kullanırlar.

  • Wikipedia contributors. (2023, October 19). Subfields of archaeology. In Wikipedia, The Free Encyclopedia. Retrieved 08:21, November 21, 2023
Subscribe
Notify of
guest
0 Comments
Inline Feedbacks
View all comments