
Unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek olan Bocuk Gecesi, yerel yönetimlerin desteğiyle 2010’lu yıllarda yeniden duyulur oldu. Trakya’nın önemli kültürel sembollerinden biri olan kutlamalar, yöre halkının da katkılarıyla kısa sürede bir festival havasına büründü. Öyle ki çevre illerden ve Balkan ülkelerinden gelenlerle birlikte kutlamalara katılanların sayısı 10 binlere ulaşıyor. Peki Bocuk Gecesi nedir, ne zaman ve nasıl kutlanır?
Bocuk Gecesi Nedir?
Bocuk Gecesi, kışın en soğuk gecesiyle ilişkilendirilen, eski çağlardan kalma bir Balkan geleneğidir. Günümüzde Edirne’de ve Tekirdağ’daki bazı köylerde kutlanmaktadır.
Bocuk Gecesi kutlamalarında hayalet kostümlü kalabalıklar karakteristiktir. Bocuk adlı kötücül varlığı sembolize eden bu kostümler genellikle beyaz bir çarşaftan ibarettir. Yüz boyama bazen bu kostümlerin tamamlayıcı bir unsurudur.
Günümüz kutlamalarında yüzler çoğunlukla beyaza boyanmaktadır ancak eskiden kazan karası sürüldüğü bilinmektedir. Artık un, nişasta gibi kolaylıkla temin edilebilen gıda ürünleri ya da makyaj malzemeleri kullanılmaktadır.
Bocuk Gecesi’nin Tarihçesi
Bocuk Gecesi’nin kökeni belirsizdir, buna karşın halkbilimciler Bocuk Gecesi geleneklerinin Orta Çağ’a dek uzanabileceğini düşünmektedir.
1800’lü yıllarda Balkanlarda yaşayan Türklerin Bocuk Gecesi’ni kutladığı Tihomir Đorđević’in aktardıklarından anlaşılmaktadır. Geleneklerin oluşum süreci dikkate alındığında Bocuk Gecesi’nin Balkanlardaki bazı Türkler arasında en geç 1700’lerde bile bilindiği söylenebilir.
Sırp profesör Tihomir Đorđević, Balkanlardaki Türklerin Bocuk kutlamalarından bahseden en eski folklorist ve etnologlardan biridir. 1944’de yaşamını yitiren Đorđević, Türklerin o gece bir araya geldiklerini ve balkabağı yediklerini not almıştır.1

Bocuk Gecesi Ne Zaman Kutlanır?
Bocuk Gecesi’nin hangi gün kutlandığı yönünde yöreden yöreye değişen pek çok farklı görüş vardır. Ancak genellikle 6 Ocak ve sonrasındaki iki haftalık dönem baz alınır. Ortak görüş, yılın en soğuk zamanı kutlanması gerektiği yönündedir. Bu nedenle Bocuk Gecesi, Balkan kış festivallerinden biri olarak değerlendirilebilir.
Bocuk Gecesi Gelenekleri Nelerdir?
Bocuk Gecesi gelenekleri, 19. yüzyılın sonlarından itibaren Balkan Türkleri aracılığıyla Trakya’ya taşınmıştır. Çoğunlukla X Kuşağı öncesi bireyler aracılığıyla günümüze aktarılan bu gelenekler, günümüzdeki kutlamaların da temelini oluşturmaktadır.
Bocuk Gecesi’nin en önemli sembolü, Bocuk adındaki kötücül varlıktır. Bu varlık genellikle beyazlar içinde dolaşan bir cadı olarak tanımlanır. Çoğu kez kadın olarak tanımlanmakla birlikte bazı köylerde erkek olduğu da söylenir.
Bocuk Gecesi geleneklerinin önemli bir bölümü Bocuk’un zararlarından korunmaya yöneliktir. Günümüzdeki geleneklerin bir kısmı, 31 Ekim’de kutlanan ve Halloween olarak da bilinen Cadılar Bayramı geleneklerine benzemektedir.
Bocuk Gecesi’nde insanların yüzlerini beyaza boyayarak Bocuk kılığına girmesi ve birbirini korkutması en yaygın gelenektir. Önceleri yalnızca Bocuk kılığına girmek için uygulanan bu gelenek zamanla farklı konseptlerin etkisi altında kalmıştır. Günümüzdeki kutlamalarda cadı ve elf kostümleri ya da fantastik film karakterlerinden esinlenerek tasarlanmış kostümler de kullanılmaktadır.
Balkabağı pişirmek, yukarıda da bahsedildiği gibi Bocuk Gecesi için önemli geleneklerden biridir. Düzenlenen organizasyonların çoğunda, katılımcılara kabak tatlısı ikram edilir. Bocuk kılığına giren gençler bazen etraftaki evlerin camlarına vurarak kabak tatlısı ister. Geçmişte, bir miktar kabak tatlısının ahırda bırakıldığına yönelik rivayetler de vardır. Bunun nedeni, Bocuk’un ahırdaki sığırlara zarar vermesini önlemektir. Tekirdağ’daki bazı köylüler, kabak tatlısı yerine evlerinin çatılarına bir miktar baklava koymuştur.2
Bocuk Gecesi geçmişte daha çok korkutucu yönüyle öne çıkan bir geceydi. Bu nedenle sıklıkla ev oturmaları düzenlenirdi. Komşuların bir araya gelmesi ve kabak pişirmesi Bocuk Gecesi’nin vazgeçilmez bir unsuruydu. Bu ev oturmaları sırasında çocuklar erkenden yatırılırdı. Yetişkinler ise genellikle sobanın etrafına dizilir ve geç saatlere dek sohbet ederdi. Hava ne kadar soğuksa o yılın o kadar bereketli geçeceğine inanılırdı. Gençlerden bazıları, cesaretlerini kanıtlamak için beyaz çarşaflarla Bocuk kılığına girerdi ve soğuğa aldırmadan dışarı çıkıp komşu evlerin camlarını tıkırdatırdı.3
Çocuklar için en yaygın gelenek ise büyüklerden korkutucu masallar dinlemekti.
Benzer Gelenekler
Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte hem Anadolu’da hem de Avrupa’da pek çok benzer geleneğe rastlanmaktadır.
Kolada Gecesi
Bocuk Gecesi’yle çok benzer bir gece, Kırklareli’de Kolada Gecesi olarak bilinmektedir. Kolada Gecesi ve Bocuk Gecesi’nin aynı kökten gelip gelmediklerini kesin olarak söylemek zor. Ancak her iki gece de birbirine yakın tarihlerde kutlanmaktadır.
“Kolada” eski Slavlar arasında Noel ile Epifani arasındaki dönemi tanımlayan bir terimdir. İnsanların bir araya gelip şarkılar söylemesi ve hayvan maskeleri takarak kılık değiştirmesi en önemli geleneklerdendir.4
Dolayısıyla Kırklareli’de kutlanan Kolada Gecesi’nin Slav folkloruyla bağlantılı olduğu söylenebilir. Ancak Türklerdeki geleneklerle Slav gelenekleri arasında farklılıklar olduğunun da altını çizmek gerek. Kolada Gecesi’nde Türklerin en önemli geleneği balkabağı pişirmekti.
Balkabağı pişirmek, Türklerin kötücül varlıklardan korunma amacıyla uyguladığı en önemli geleneklerden biridir. Hem Bocuk Gecesi’nde hem Kolada Gecesi’nde hem de aşağıda bahsedilen Coraz Geceleri’nde görülen ortak bir uygulamadır.
Söz konusu Kolada Gecesi olduğunda akla gelen kötücül varlıkların en önemlisi Karakoncolos’tur. Karakoncolos hem Anadolu hem Yunan hem de Balkan folklorunda görülen kötücül bir yaratıktır. Bahsi geçen coğrafyadaki pek çok kişi, Karakoncolos’un kışın en soğuk günlerinde ortaya çıktığına inanırdı. Bu nedenle Kolada Gecesi balkabağı pişirmek, Karakoncolos’un kötülüklerinden korunmak için uygulanmış yöntemlerden biri olabilir. Doğu Karadeniz’de kutlanan Kalandar Gecesi’nde ise Karakoncolos’un zararlarından korunmak için kapı önlerine yöresel bir yemek olan kuymak konurdu.5
Balkabağı kokusunun, Hristiyanların pişirdiği domuz kokusunu bastırmak için kullanıldığı da rivayetler arasındadır.
Coraz Geceleri
Coraz Geceleri yalnızca İzmir’e bağlı Ödemiş ve Beydağ’daki köylerde çok az kişi tarafından bilinir. Ocak ayının 18, 19 ve 20’sine denk gelir. Tıpkı Bocuk Gecesi’nde olduğu gibi Coraz Geceleri’nde de geceleri yaşlı bir cadı sokaklarda gezerek insanlara zarar verir. Coraz adındaki bu yaşlı ve kötü cadıdan korunmak için balkabağı pişirilir, küçük kız çocuklarının gece dışarı çıkmasına izin verilmez. Mestan Yapıcı, aynı tarihlerin, Ödemiş ve Beydağ’a yaklaşık 200 kilometre uzaklıktaki Çeşme’de Karakoncolos Geceleri adıyla bilindiğini öne sürmüştür.6

(1 Bocuk Gecesi, 2 Kolada Gecesi, 3 Kukeri Şenlikleri, 4 Coraz Geceleri, 5 Karakoncolos Geceleri, 6 Kalandar Gecesi, 7 Busójárás Karnavalı, 8 Rijeka Karnavalı, 9 Kurentovanje Karnavalı, 10 Venedik Karnavalı)
Kış mevsiminin gelmesiyle Avrupa’daki pek çok ülkede benzer karnavallar düzenlenir. Bulgaristan’daki Kukeri Şenlikleri, Hırvatistan’daki Rijeka Karnavalı, Slovenya’daki Kurentovanje Karnavalı, Macaristan’daki Busójárás Karnavalı ve İtalya’daki Venedik Karnavalı en önemlileridir.
Bu karnavalların çoğunda amaç, kış mevsimiyle özdeşleşmiş kötücül varlıkların uzaklaştırılması ve yaklaşan baharın kutlanmasıdır.
- Tihomir ĐORĐEVIĆ, “Naš Narodni Život”, Volume 2[↩]
- Prof. Dr. Erman ARTUN, Tekirdağ Âdetlerinden Bocuk Gecesi Ve Sedenka, Türk Kültürü Araştırmaları: Prof. Dr. Şükrü Elçin’e Armağan, 1993[↩]
- Özlem GÜZEL & Hande AKYURT KURNAZ, Türk Kültüründe Bir Miras Olarak Bocuk Gecesi Ritüeli İçeriği: Fenomenolojik Bir Araştırma, 2020[↩]
- Борис Александрович РЫБАКОВ, Язычество древней Руси, 2001, ISBN: 9785344000923[↩]
- Okan ALAY, “Anadolu Ve Kafkasya Kavşağında Geleneksel Bir Yılbaşı Kutlaması: Kalandar”, Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 23, 2018[↩]
- Mestan YAPICI, Türk Kültüründe Kabak Ve Kabak Yemekleri, Dönence Yayınları, ISBN: 9789757054191[↩]